Davetli Konuşmacılar

foto.serpil. cakir

Prof. Dr. Serpil Çakır, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, siyaset bilimi ana bilim dalında profesör. Doktora derecesini aynı üniversiteden siyaset bilimi alanında aldı. 1991-1996 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Feminist teori, kadın tarihi, feminist yöntem, kadın sözlü tarihi, kadınlar, siyaset/ siyasal temsil konularında eserler veriyor. Erkek Kulübünde Siyaset (Versus Yayınları, 2014), Osmanlı Kadın Hareketi (Metis Yayınları, 1994, 1996, 2011, 2014) isimli kitapları yazdı. Kadın Araştırmalarında Yöntem (Necla Akgökçe ile birlikte, Sel Yayınları, 1996) Osmanlı Kadın Dergileri Bibliyografyası (Yedi kişilik bir ekiple, Metis Yayınları, 1993) gibi kitapları derledi. Sözlü tarih projelerine hem görüşmeci hem de yürütücü oldu: “Türkiye’de Kadın Parlamenterler: Siyasal Temsil/ Toplumsal Cinsiyet”; “İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kurum Tarihi: Londra Müzesi’nin “Peopling London” adlı Sözlü Tarih Projesinin Londra’da yaşayan Türkler kısmı; “Cumhuriyetin Öncü Kadınları”. Halen hem İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde hem de Üniversitenin Kadın Araştırmaları Anabilim Dalı lisans ve lisans üstü programlarında aşağıdaki dersleri veriyor: Karşılaştırmalı Siyasal Sistemler; Toplumsal Cinsiyet ve Politika; Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Politika; Sosyal Bilimlerde Yöntem; Kadın Araştırmalarında Yöntem; Kadın Tarihi: Kuram ve Yöntem; Beden, Tarih, Siyaset; Karşılaştırmalı Siyaset; Karşılaştırmalı Tarihsel Sosyoloji. Akademinin yanı sıra resmi ve sivil kurumların düzenlediği eğitim çalışmalarında da uzman eğitimci olarak katkı sunuyor.

AA portre 2

Doç. Dr. Ahu Antmen, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölümü öğretim üyesidir. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu; Londra Üniversitesi Goldsmiths Koleji’nde yükseklisansını, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktorasını tamamladı. 20. Yüzyıl Türk ve Batı sanatı tarihi alanında çalışan Antmen’in yayımlanmış çalışmaları arasında 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar, Kimlikli Bedenler-Sanat, Kimlik, Cinsiyet, Zamanların Belleği: Ali Teoman Germaner, İçerdeki Yabancı: Hale Tenger ve editörlüğünü yaptığı Sanat/Cinsiyet-Sanat Tarihi ve Feminist Eleştiri kitapları bulunmaktadır. Modern ve çağdaş sanatta avangard arayışlar, sanatta bedenin temsil biçimleri ve performans sanatı, kadınların sanat pratiği, sanat tarihinde cinsiyet ayrımcılığı ve feminizm gibi konulara ilgi duyan Antmen,  yakın dönemde Üryan, Çıplak, Nü: Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü ve Laleper Aytek’le birlikte İkinci Göz: Türkiye’den Kadın Fotoğrafçılar sergilerinin küratörlüğünü yaptı.

 

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Latife TEKİN, 1957 yılında Kayseri’nin Bünyan kazasına bağlı Karacafenk Köyü’nde doğdu. Dokuz yaşında İstanbul’a geldi. 20’li yaşlarının başında yazmaya başladığı, 1983 yılında yayımlanan Sevgili Arsız Ölüm adlı kitabıyla edebiyat ortamında kendine özel bir yer edindi. Göçle gelen kırılmayı bir kız çocuğunun gözünden anlatan bu kitap, büyülü dille gerçekliği daha önce görülmemiş bir biçimde buluşturmasıyla Türk Edebiyatı’nın klasikleri arasına girdi. Genç yaşta dikkatleri üzerine çeken Tekin, 1984’te yayımladığı Berci Kristin Çöp Masalları’nda gecekonduları, çöp dağının çevresinde yaşayan insanların gerçekliğini, cümbüşlü dünyalarını kendine özgü şiirli diliyle yazdı. Ardından Gece Dersleri’nde (1986), 12 Eylül darbesinin ardından, sol harekete eleştiri getiren ilk yazar oldu, Aşk İşaretleri’nde (1995) dilin iktidarı bağlamında hayatın içinde kurulan iktidar ilişkilerinin doğasına yaklaştı. 1997 yılında Ahmet Filmer ile birlikte Gümüşlük Akademisi’ni kuran Latife Tekin, vakfın kuruluşu sırasında Gümüşlük Akademisi adlı bir novella yayımladı, bu kitabında da hayata bir ucundan dokunan masalın, inatçı çalışmayla nasıl sahici olabileceğini, hayata katılacağını göstermiş oldu. 2001’de yayımlanan Ormanda Ölüm Yokmuş, Latife Tekin’in rüya diline yaklaştığı, doğanın içine doğru çekilmeye başladığı ilk kitabıydı. Unutma Bahçesi’nde (2005) ütopya kavramını doğanın içine doğru çekilen ve toplu halde yaşayıp üretmek için çalışan insanları yazdı. Latife Tekin, bu kitabıyla 2006 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Yazar, son kitabı Muinar’da (2006) on bin yaşındaki kocakarı Muinar’ın çağlar ötesinden duyulan sesini ödünç alarak bugünün kadın gerçeğine, doğasına, politikasına baktı. Latife Tekin’in romanları İngilizce’den Farsça’ya pek çok dünya diline çevrildi. AKP iktidarıyla uzlaşmayan ve onların icraatlerine tepkisini göstermekten kaçınmayan yazar, türban üzerine düşünceleriyle kamuoyunun dikkatini çekti. Latife Tekin, Frankfurt Kitap Fuarı’nın konukları arasında yer almak üzere kendisine yapılan daveti kabul etmedi. Kendini Ekososyalistlere, ekofeministlere, anarşistlere yakın hissettiğini söyleyen Latife Tekin, varolan devlet yapısına ve onun yaptırımlarına, her türden özgürlük denetleyici mekanizmaya karşı tepkisini kitaplarında olduğu gibi, konuşmalarında da dile getirmeyi sürdürüyor. Yeni yaşam modelleri yaratıp bunları geliştirerek iktidarın uzağında durulabileceğini Gümüşlük Akademisi Vakfı’yla kanıtlayan yazar, ülkemizde, sanatçının düzenle kavgasına ve kendi bağımsızlığını koruma savaşına en güzel örneklerden biri.